21 Aralık 2020 Pazartesi

DOĞU AKDENİZ ENERJİ KRİZİ


Giriş

     Canlılar yaşamlarını devam ettirebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. Dünya enerjisinin temel kaynağı güneştir. Bütün canlılar güneş enerjisine ihtiyaç duyar. Güneş enerjisi besin piramidinin her kademesi için gerekli ve elzemdir. İnsanlığın ilk çağlarında güneş enerjisi tek temel enerji kaynağı iken zamanla artan nüfus ve teknoloji ile enerji ihtiyacı da değişmiştir. Zamanla ateşi kullanmayı öğrenmiş ve güneşe alternatif olamasa da hem savunma hem ısınma hem de yiyeceklerin pişirilmesinde kullanmayı bilmiştir. 

     İnsanlar değişip evrildikçe enerji ihtiyaçları da çeşitlenip genişlemiştir. İlk zamanlar ağaçları yakmaktan zaman içerisinde kömür, petrol ve doğalgaz keşfedilip kullanılmaya başlanmıştır. Sanayileşme ile birlikte enerji ihtiyacımız muazzam boyutlara ulaşmıştır. Günümüzde her ne kadar yeşil enerji diyebileceğimiz çevreye daha az zararlı enerji kaynakları kullanılsa da enerji ihtiyacımızın çoğunu hidrokarbon kaynaklarından sağlamaktayız.


Doğalgaz Nedir?

    Geçmişte petrol üretimi esnasında ortaya çıkan yararsız bir atık olarak görülen ve üretim tesislerinde yakılarak uzaklaştırılan doğalgaz, günümüzde stratejik bir enerji kaynağı olarak sıklıkla evlerde ve endüstride kullanılmaktadır.
    Bir petrol türevi olan doğalgaz: yanıcı, havadan hafif, renksiz ve kokusuz bir gazdır. Başta metan (CH4) ve etan (C2H6) olmak üzere çeşitli hidrokarbonlardan oluşur. Yer altında, genellikle petrol ile birlikte veya gaz rezervuarlarında bulunur. Kaynağından çıkarıldığı haliyle herhangi bir işlemden geçirilmeksizin kullanılabilen doğalgaz, sıvılaştırılarak boru hatları veya tankerlerle taşınır.

Bilinmesi Gereken Bazı Terimler:

Münhasır Ekonomik Bölge (MEB): Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında su ve rüzgâr enerjisi de dahil olmak üzere özel haklara sahip olduğu deniz bölgeleridir. Bu alan devletin denize olan kıyı kenarından, denize doğru karasularında 200 deniz mili dışına kadar uzanır.

Kıta Sahanlığı:  Ülke kıyılarına bitişik olan ve 200 metre derinliğe veya bu sınırın ötesindeki su derinliğinin doğal kaynaklarının işletilmesine elverişli olduğu noktaya kadar kara sularının dışında kalan deniz altı bölgelerinin deniz yatağı ve toprak altı kesiminin bütünüdür.

NAVTEX (NAVigational TEleX): Orta frekanslı gemilere olası tehlike, emniyet, hava rapor ve uyarılarını otomatik olarak ileten uluslararası haberleşme sistemidir. Ülkelerin Deniz Kuvvetleri, eğitim ve tatbikatların bilgisini önceden duyurarak bu sahalara girilmemesi konusunda uyarılarda bulunmaktadır.

Kara Suları: Kara suları, sahildar devletin “tam deniz egemenliğine” sahip olduğu deniz alanı olarak tanımlanır. Bu egemenlik, aynı zamanda kara suları üzerindeki hava sahası ve bu suların altındaki deniz yatağı ve toprak altını da kapsar. Devletler kara sularının genişliğini tespit etme yetkisine sahiptir. Ancak bu hak kullanılırken “iyi niyet”, “hakkın kötüye kullanılmaması” ve “diğer devletlerin haklarının” göz önünde bulundurulması” zorunlu tutulur.


Doğu Akdeniz'deki Doğalgaz Rezervleri İle İlgili Önemli Sorular

1.Akdeniz'de hangi ülkeler aktif politika yürütüyor ve bölgenin enerji kaynaklarından faydalanmak istiyor?

    Coğrafi açıdan da bölgeye sınırı olan Türkiye, İsrail, Mısır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Yunanistan, Lübnan, Suriye ve Libya Doğu Akdeniz'de aktif politika yürütüyor.
    Öte yandan, bölgeye sınırı olmamasına rağmen ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi ülkeler de Akdeniz'deki enerji denkleminde ağırlığını korumak istiyor.


2.Bölgedeki doğal gaz ve petrol rezervinin tahmini büyüklüğü toplam ne kadar?

    ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi verilerine göre, Doğu Akdeniz’in Levant adı verilen ve Suriye kıyılarını da içinde barındıran bölgesinde yaklaşık 3,5 trilyon metreküp doğal gaz ve 1,7 milyar varil civarında petrol rezervi bulunuyor.

Kaynak: www.fortes.com.tr

     Dünyada kanıtlanmış doğalgaz rezervleriyle karşılaştırdığımızda tahmin edilen rezervler ilk sıralarda değil ama önemli bir yere sahip olduğunu görmekteyiz. Bunu da unutmamak gerekir ki şimdiye kadar bulunan rezervler ve tahmin edilenler şimdilik sadece başlangıçtır. Yeni bulunacak rezervler için ön ayak durumundadır.

Şekil 1: 2018 yılına ait doğalgaz üretim ve tüketim istatistikleri

     Şekil1’de de görüldüğü üzere mevcut doğalgaz üretimimiz tüketimimizi karşılar durumda değildir. Enerji kaynaklarına yakın bir ülke olmamıza rağmen öz kaynak açısından kendimize yeten bir ülke değiliz. Bu durum da bizi ithalata yöneltmektedir. İthalat kalemlerinin içerisinde önemli bir paya sahiptir enerji kaynakları. Bu yüzden de dış ticaret açığımızın kapanması pek mümkün görünmemektedir. 

Şekil 2: https://www.fortes.com.tr/medya/fortes-bilgilendiriyor/dunyada-ve-turkiyede-dogalgaz/

     Bu tabloya baktığımızda gördüğümüz tüketim miktarları dünyanın enerji kaynaklarına ne kadar muhtaç olduğunu göz önüne sermektedir. Her ne kadar alternatif enerji kaynaklarına yatırımlar yapılsa da önümüzde ki yüzyıla kadar hidrokarbon temelli enerji kaynaklarına duyulan ihtiyaç tükenmeyecektir. Bu da her keşfedilen kaynağın ayrı bir değerinin ve öneminin olduğunu göstermektedir.



3.Doğu Akdeniz'de hangi enerji şirketleri faaliyet gösteriyor?

    Doğu Akdeniz'de faaliyet gösteren başlıca şirketler arasında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), ABD'li Exxon Mobil ve Noble, Fransız Total, İtalyan Eni, Güney Koreli Kogas, Katar Petroleum, İngiliz BG ile İsrailli Delek ve Avner firmaları yer alıyor.

4.Doğal gaz ve petrol arama faaliyetlerinin gerçekleştirildiği bölge kaç parselden oluşuyor?

    Bölge, GKRY tarafından tek taraflı olarak ilan edilen sözde 13 parselden oluşuyor. Kuzeyde sırasıyla 1. 2. ve 3. parsel, ortada 4. 5. 6. 7. 8. 9. ve 13. parsel ve güneyde ise 10. 11. ve 12. parsel yer alıyor.

parsel



5.Doğu Akdeniz'de hangi parsellerde münhasır ekonomik bölge sorunu yaşanıyor?

    Türkiye ve KKTC'nin hak iddia ettiği bölgede yalnızca sözde 10. ve 11. persellerde çakışma bulunmuyor, diğer parsellerin hepsinde münhasır ekonomik bölge tartışmaları devam ediyor.


6.Söz konusu 13 parselde hangi şirketler faaliyet yürütüyor?

    Bölgede sözde 2. 3. ve 9. parsellerde İtalyan Eni ve Güney Koreli Kogas şirketlerinin müşterek lisansı bulunuyor. Ortaklığın payları ise yüzde 80 Eni, yüzde 20 Kogas olarak dağılım gösteriyor.
    Fransız Total ve İtalyan Eni 6. ve 11. parsellerde eşit pay sahibiyken, 8. parselde Eni tek başına ruhsat sahibi konumunda yer alıyor.
    12. parsel ise yüzde 35 ABD'li Noble, yüzde 35 İngiliz BG ve yüzde 30 da İsrailli Delek Drilling Group şirketlerinin hisselerinden oluşuyor.
    10. parselde ABD'li Exxon Mobil ve Katar Petroleum ortaklığı sözde ruhsatları elinde bulunduruyor. Geriye kalan sözde 1'inci, 4'üncü, 5'inci, 7'inci ve 13'üncü parseller için görüşmeler devam ediyor.

ülkeler ve parseller

Kaynak: https://tgb.gen.tr/


7.Türkiye, Doğu Akdeniz'de nasıl bir politika izliyor?

    Türkiye Kıbrıs'ta, Türklerin Rumlarla eşit haklara sahip olduğunu ve adanın zenginliklerinden ortak faydalanılması gerektiğini savunuyor. Türkiye her fırsatta bölgede faaliyet yürüten enerji şirketleri ile ABD, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi ülkelere GKRY'nin tek taraflı olarak ilan ettiği münhasır ekonomik bölgeyi tanımadığını ve Türkiye'nin deniz yetki alanlarıyla çakışan bölgelerde arama ve üretim çalışmalarına izin vermeyeceğini belirtiyor.
    Ayrıca Türkiye, GKRY'nin adanın tamamını temsil eden bir devlet olmadığı için münhasır ekonomik bölge oluşturma ve ihale etme hakkı da bulunmadığını muhataplarına iletiyor.
    Öte yandan, adanın çakışma olmayan kuzey, doğu ve güney kısımlarında Rum tarafının fiili durum yaratma olasılığına karşı, KKTC tarafından TPAO'ya ruhsat sahaları verildi. Böylece GKRY'nin adanın tamamını temsil etmemesine rağmen bloklar oluşturarak münhasır ekonomik bölge ilan etmesine karşılık verilmiş oldu.


8.Türkiye bölgede arama faaliyetleri yürütüyor mu?

Türkiye bölgede aktif olarak Fatih ve Yavuz sondaj gemisiyle KKTC’nin ruhsat verdiği A,B,C,D,E,F,G olarak adlandırılan alanlarda sondaj ve arama faaliyetlerini yürütüyor. Söz konusu alanlar KKTC'nin kendi münhasır ekonomik sınırları içinde yer alıyor.

parsel

9.GKRY bölgede nasıl bir politika izliyor?

    Doğu Akdeniz'deki kaynaklardan azami pay alma arayışına giren enerji şirketleri ve bu şirketlerin direkt veya dolaylı yoldan sahibi olan ABD, Fransa ve İtalya gibi ülkeler GKRY'yi adanın tamamında egemen gibi görüyor ve ihalelerle aldıkları lisansların hukuki olduğunu iddia ediyor.
    GKRY de enerji arama ve çıkarma faaliyetlerinde ABD, İtalya ve Fransa gibi bölge dışındaki aktörlerle, enerji iletimi için ise İsrail, Mısır ve Yunanistan gibi bölgedeki aktörlerle iş birliği çalışmaları yapıyor.

10.East-Med boru hattı projesi nedir? Bu projeyle Türkiye devreden çıkarılabilir mi?

    2 Ocak 2020'de Atina'da İsrail, Yunanistan ve GKRY liderleri arasında Eastmed Boru Hattı projesi sözleşmesi imzalanmıştır. East-Med boru hattı projesiyle Akdeniz gazının İsrail, GKRY ve Girit üzerinden Yunanistan topraklarına ve devamında Avrupa'ya gönderilmesi hedefleniyor.
    Boru hattının uzunluğu 1900 km, derinliği 3 km olarak planlanmıştır. Yılda 10 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesi bulunmaktadır. 7 milyar dolar maliyetle 7 yılda tamamlanması planlanmaktadır.
    Bölgenin jeolojik yapısının kırılganlığı ve hat uzunluğu göz önünde bulundurulduğunda inşa edilmesi planlanan boru hattının teknik ve ekonomik açıdan sıkıntılı bir proje olduğu kabul ediliyor.
    Ayrıca Avrupa Birliğinin de desteklediği projenin öngörülen güzergahı Türkiye'nin deniz sahalarından geçiyor. Sonuç olarak aktörlerin Türkiye'yi de hesaba katarak hareket etmesi gerekiyor.

1171896

Libya İle Yapılan MEB Anlaşması ve Önemi

    Türkiye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Akdeniz’de 41 bin metrekareye hapsetme planları, Libya’da Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti’yle (UMH) yapılan anlaşmalarla bertaraf edildi.

    Türkiye, denizden komşusu Libya ile 27 Kasım 2019’ da "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile "Deniz Yetki Alanlarının sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" imzaladı.

 photo_405108

Kaynak:  www.sabah.com.tr/


1-TR_HAPSETMEK_ISTEDIKLERI_ALAN

Şekil 5: Sevilla Haritası

     Şekil3’te gördüğümüz komik harita Yunanistan’ın tezlerini savunmak için dünyaya sunduğu haritadır. Her ne kadar bize komik gelse de Yunanistan bu haritayı çizerken bir günde oturup bitirmedi. Yıllar içerisinde adım adım ilerleyerek bu haritaya temeller oluşturdu. Antalya açıklarında bulunan Meis adasında yerleşimi destekledi belediye kurulmasını sağladı ve bugün o minik adada yaşayan birkaç kişi sayesinde bu haritayı çizmeyi kendinde hak saymaktadır. 



SONDAJ ve SİSMİK ARAŞTIRMA GEMİLERİMİZ 

Sondaj-gemisi-defence-turk-850x491

Fatih Sondaj Gemisi

    Türkiye’nin ilk yerli sondaj gemisi olma özelliğine sahip. 229 metre boyunda. 12 bin 200 metre derinlikte çok yüksek basınç altında deniz sondajı yapabilme becerisine sahip ve aktif konumlanma teknolojisiyle donatıldı. Çift kuleli tasarımı sayesinde es zamanlı 2 sondaj operasyonunu daha hızlı ekonomik sürdürebilmekte, deniz tabanını gözetleyebilen ve gerektiğinde hidrotermik operasyonlar yapabilen uzaktan kumanda edilebilir iki su altı robotik denizaltı aracı bünyesinde bulunduruyor.

    4 lojistik vinç ve 6 operasyon vinciyle daha hızlı sondaj operasyonu yürütebiliyor Gemide 2 helikopter ve 3 destek gemisi bulunuyor. Toplamda 210 personelin en hızlı şekilde transferinin gerçekleştirilebilir nesine olanak sağlıyor.

Oruç Reis Gemisi

     Türkiye’nin ilk yerli ve milli sismik araştırma gemisi 86 metre uzunluğunda genişliği 22 metre. Gemi modern sevk ve manevra sistemleriyle birlikte, jeofizik, 2 ve 3 boyutlu haritalama, derin sismik, gravite (petrol yoğunluğu), manyetik sistemler ve deniz • tabanı ayrıntılı görüntüleme ve haritalama sistemleri, uzaktan kumandalı su altı aracının yanı sıra, su kolonu ve deniz tabanından jeolojik örnekleme yapabilecek ekipman ile donatılmış durumda.
Gemide alınan verilerin işlenmesi, analizi ve değerlendirmesine yönelik jeoloji, jeofizik, hidrografi, oşinografi (anadeniz bilimi) ve biyoloji araştırma laboratuvarları yer alıyor.       Gemide ayrıca uluslararası standartlarda bir helikopter pisti bulunuyor.
    Oruç Reis, petrol ve doğal gaz araştırmalarının yanı sıra kara alanlarımızın deniz altındaki devamlılıklarının izlenmesi bağlamında kıta sahanlığı gibi stratejik öneme sahip bilimsel araştırmalar da etkin şekilde görev yapabiliyor. Ayrıca, gemi ile deniz tabanından itibaren 15 bin metre derinlikteki jeolojik yapılar görüntülenebiliyor, modern uzaktan kumandalı su altı aracı (ROV) ile bin 500 metre su derinliğindeki deniz tabanı ayrıntılı olarak izlenebiliyor.


Kanuni Sondaj Gemisi

kanuni-sondaj-gemisi-canakkale-bogazi39ndan-gecti-h

      Doğu Akdeniz’de hidrokarbon arama ve sondaj faaliyetlerinin daha güçlü bir şekilde sürdürülmesi için üçüncü sondaj gemisinin 31 Ocak’ta teslim alınarak TPAO envanterine kaydedildi. “Kanuni” adı verilen geminin seyir için gereken bakım, tedarik ve test işlemlerinin Birleşik Krallık’ta tamamlandıktan sonra Türkiye’ye doğru yola çıktı. 13 Mart 2020 günü Doğu Akdeniz’deki kara sularımıza giriş yapan gemimiz Taşucu Mersin açıklarındaki demir sahasına ulaştı. Kanuni yeni ultra derin deniz sondajlarına en kısa zamanda başlayacak.

Yavuz Sondaj Gemisi

    6. nesil ultra derin deniz sondaj gemisidir. Yaklaşık 230 metre uzunluğa ve 36 metre genişliğe sahip, Sondaj kulesinin yüksekliği deniz seviyesinden yaklaşık 103 metre. Yani Galata Kulesi’nden yaklaşık 36 metre daha uzun.

    12 bin 200 metre derinliğe kadar çok yüksek basınç altında dahi sondaj yapabiliyor. Dinamik Pozisyonlama sistemiyle 6 metreye ulaşan dalgalarda dahi sondaja devam edebiliyor. Yavuz çift kuleli tasarımla hem asıl hem yardımcı işlerin yapılabildiği eş zamanlı operasyona imkan sağlıyor. Her iki kule de sondaj ekipmanları ile donatıldı, böylece operasyon gücü ikiye katladı.

Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi

    Türkiye’nin sismik araştırma gemisi, doğal gaz ve petrol arama çalışmalarında kullanılıyor. ICE-1A sınıfı notasyonu ve çevre dostu yüksek teknoloji ile donatılan gemi, yakıt tüketimini azaltan ve asgari emisyon az gelişmiş geçiş hızları sağlayan Norveç Ulstein SX133 X-bow yenilikçi gemi tasarımı kullanılarak inşa edildi. 

    Geminin hızı, 17 knot/31 km/sa. İki ve üç boyutlu sismik veri toplayabilen, yön ve pozisyon tayinini uydu haberleşmesi ile otomatik olarak yapabilen 84 metre uzunluğundaki gemide bir de helikopter pisti yer alıyor.

Keşfedilen Rezervler:

    Son 10 yılda yapılan sondajlar sonunda İsrail, Tamar yatağında 320 milyar metreküp, Leviathan'da 600 milyar metreküp, Kıbrıs ise Afrodit'te 130 milyar metreküp, Kalipso'da ise 200 milyar metreküp civarında doğalgaz bulduğunu ilan etti. Bölgenin en büyük doğalgaz kaynağı 800 milyar metreküplük rezerviyle Mısır'ın Zohr bölgesi oldu.
resim3

Sonuç

     Tarihe baktığımızda sahada kazandıklarımızı masada kaybettiğimiz birçok tarihi olay olmuştur. Doğu Akdeniz’de hatalarımızın yanında attığımız birçok önemli ve doğru adım vardır. Ülke olarak sürreal bir bakış ve yaşam açımız var. Dış ilişkiler ve reel politika realist olmayı gerektirir. Haklı olduğumuz davamızda yeterince güçlü değiliz. Tabi ki kimsenin başına vurup elinden ekmeğini alabileceği mahallenin ufak çocuğu değiliz. Ortadoğu ve Akdeniz’in önemli bir gücüyüz ve stratejik bir konumun üzerindeyiz. Hiçbir pazarlık masasının dışında kalamayız. 

     Ülke çıkarlarını politik hesaplaşmaların malzemesi haline getirmeden ortak çıkar paydasında buluşup güçlü bir duruş sergilememiz gerekiyor. Nasıl ki bir insan içinde hastalıklarla boğuşurken dışarda dik durmakta zorlanıyorsa, ülkeyi de böyle bir organizma olarak düşünebiliriz. İç çekişmeler, çatışmalar, istikrarsızlıklar, iyi eğitilmemiş verimsiz bir nüfus var ise bir ülkede hiçbir zaman bunlara bir çözüm bulmadan güçlü ve söz sahibi bir ülke olamaz. 

     Doğu Akdeniz tam bir satranç tahtasıdır. İstemeyerek de olsa kişisel ve iç siyasal çıkarlara ters de düşse en doğru fedalar ve kazanımlar ile en doğru hamleler yapılmalı ve bu coğrafyada bizden habersiz ve biz dışarda bırakacak hiçbir anlaşmanın, planın ve paylaşımın olamayacağını göstermemiz gerekir.












Kaynakça

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder