21 Aralık 2020 Pazartesi

KURUMSAL YEŞİL YÖNETİM


Giriş

 

Dünyadaki kaynakların sınırsız olduğunu düşünüyor insanlar. Ama tarihsel olarak gördüğümüz bir şey var ki o da dünyada ki kaynaklarımızın sınırsız olmadığıdır. Sanayi devrimi ile büyük bir hız kazanan çevresel etkiler günümüze kadar ivmelenerek daha da büyük zararlar verir hale gelmiştir. Gün geçtikçe çevreye verilen zarar insan yaşamını ve ekosistemi daha çok tehdit eder hale geliyor bu durum

Kamuoyunun çevreye verilen zararlara duyarlılığının artması hükümetleri kendi çıkarları doğrultusunda çevresel zararlar konusunda tedbirler almaya itmiştir. Elbette ki her canlı kendi yaşamının sürdürülebilirliği için çevresi ve ekosisteminde sürdürülebilir bir yaşam olmasını ister. Hükümetler ise siyasi sürdürülebilirliği ön planda tutar. Çevresel zararlar ekonomik ve sosyal zararlara bu yoldan da siyasi zararlara dönüşürse hükümetler politik gelecekleri için adım atmak zorunda kalır. Bilginin ve haberlerin bu kadar hızlı yayıldığı, kamuoyunun süratle oluştuğu çağımızda hükümetler daha duyarlı olmak zorunda kalıyor. Devletlerin çözüm üretemediği veya yeterli olamadığı konularda ise uluslararası topluluklar devreye girmiştir.

Çevresel sorunlarla ilgili toplumsal tepkiler oluşmasaydı Sanayi Devriminden bu yana bütün gelişmeler işletmelerin karlılık oranına göre değişecekti. Sosyal ve düşünen bir varlık olarak insanlar çevreye verilen zararların ne boyutlara ulaştığını günbegün fark etmektedir. Çevre konusu bütün toplumu ilgilendirmektedir ve belli bir zümrenin tasarrufuna bırakılmayacak kadar önemlidir. Bu da çevresel konuların yönetimi ve ekonomik faaliyetler arsında bir denge kurulması gerektiğini göstermektedir.


Yeşil Yönetim

Yeşil yönetim kavramı 1990’lı yıllarda bilimsel çalışma alanında meydana çıkmış ve gün geçtikçe popülerliği artmıştır. Literatüre yeni kazandırılan bir kelime, kavram olduğu için tanımı konusunda bir fikir birliği oluşmuş değildir. Yeni bir kavram olduğu ve çeşitli yorum ve tanımlamaları olduğu için çeşitli sıkıntılarla karşılaşılan bir kavramdır. Kavram tanımlanırken kimi araştırmacılar içeriğini basit konularla da doldururken kimi araştırmacılar daha kompleks tanımlar yapmayı tercih etmiştir. Karakuş ve Erdirençelebi geniş anlamda şöyle bir tanım yapmıştır:

“Özellikle ürün ve süreç geliştirme faaliyetlerine çevre değişkeninin eklenmesi, operasyonel faaliyetlerden kaynaklanan olumsuz etkilerin azaltılması yoluyla, önceden kurulmuş olan beklentileri ve hedefleri gerçekleştirmek için yapıyı, sorumlulukları, yönergeleri, idari uygulamaları ve operasyonel yönleri değiştirerek örgütsel bağlamda yürütülen tutarlı bir dizi uyarlama veya eylemler bütünüdür.”


Yeşil yönetim anlayışı, firmaların çevreye karşı sorumluluk beslemeleri ve bu doğrultuda faaliyetlerine yön vermeleri demektir. Bu anlayış, ekonomik büyümeyi ve çevrenin korunmasını uzun dönemli olarak amaçlar. Sürdürülebilir gelişme düşüncesinden kaynaklanmaktadır bu anlayış. Sürdürülebilirlik ise sınırlı olan doğal kaynaklarımızın korunarak insanların yaşam kalitesinin artırılması demektir. Yeşil yönetim anlayışı, işletmelerin fonksiyonları, çalışma yapıları, organizasyon yapısında, üretim süreçlerinin çevreyi ön planda tutarak faaliyet göstermelerini hedeflemektedir. Elbette ki yeşil yönetim uygulamalarının bir maliyeti vardır ve bu dezavantaj gibi gelebilir ilk bakışta. Ama bu dezavantajın yanında birçok avantajı da vardır. Yeşil yönetim anlayışı ile hareket eden işletmeler öncelikle çevreye duyarlı insanlar nezdinde olumlu imaj elde ederler ve bu rekabet avantajı sağlamaktadır. Her ne kadar maliyetleri olsa da enerji kaynaklarının daha az kullanımı ve firma imajının olumlu olmasıyla artan rekabet gücü firmaların karlılığının artmasını sağlar



ISO 14000 nedir?

Uluslararası Standartlar Örgütü (International Organization for Standardization) tarafından ISO 14000 Çevre Yönetim Sistem Standartları Serisi formüle edilmiştir. 191 ülkeden 21340 katılımcıyla 2002 yılı 26 Ağustos-4 Eylül tarihleri arasında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Johannesburg şehrinde düzenlenen, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi, çevre kirliliğini önlemek adına önemli bir gelişme sayılmaktadır. ISO 14000 serisinde, firmaların çevre yönetim sistemleri hakkında bilgi sahibi olmaları ve geliştirmeler yapmaları için uygulayabilecekleri birçok standart vardır.

Dünyada en çok ISO 14001 Standardı kabul görmektedir. Bu standart ISO tarafından geliştirilmiş ve 1996’yayınlanmıştır. ISO 14001 Standardı kuruluşun sayısal hedeflerini belirlememektedir. Bunun yerine “yönetim metodolojisini” tanımlar. ISO 14001, çevre yönetim sisteminin beş unsuru için bir standart oluşturmaktadır: 

  1. Politika ve bağlılık 

  2. Planlama

  3. Uygulama

  4. Ölçme ve Değerlendirme

  5. Gözden Geçirme ve İyileştirme

ISO14000 kuruluşlara faaliyetlerinden dolayı çevreye olan olumsuz etkilerinin nasıl en aza indirilebileceğini göstermek, yürürlükteki yasalara, düzenlemelere ve çevreye yönelik diğer gerekliliklere uymalarını sağlamak ve bunları sürekli geliştirmek amacıyla var olan çevre yönetimi ile ilgili bir standartlar ailesidir.


Eko-Etiket Kavramı

Eko-Etiketler, ürün ve hizmetleri çevresel performanslarını dikkate alarak oluşturulan belirli bazı kriterler ışığında değerlendirip, çevresel performansı yüksek olan ürünlerin diğer ürünlerden etiket veya semboller aracılığıyla ayıran sistemdir. Bir ürünün Eko-Etiket alabilmesi için etiket aldığı sistemin kriterlerini sağlaması gerekmektedir. Bu sistemlerin amacı tüketiciye kullandıkları ürün veya hizmetin çevresel performansı hakkında doğru bilgiler verebilmektir. Bu bilgiler ışığında tüketiciler ürünleri çevresel performansına göre seçebilirler. Bu etiket sistemleri, insan sağlığına ve çevrenin korunumuna önem ve hassasiyet gösteren sistemler olduğu için tüketiciler aldıkları ürünü veya kullandıkları hizmetin farkında olurlar ve çevre ve sağlığa zararlı ürün ve hizmetlerden uzak durabilirler.

Eko-Etiketler gönüllülük esaslı bir sistemdir. Temel amacı az önce de dediğimiz gibi tüketicilere güvenilir bilgi sağlayabilmektir. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde çevre etiketlerinin kullanımının yaygınlaşması üzerine 1992’de bütün üye ülkeleri kapsayacak AB çevre etiketi geliştirilmesi için çalışmalar başlatılmıştır. AB Bakanlar Konseyi’nin 880 sayılı 23 Mart 1992 yılında hazırlanan tüzük ile çevre etiketi sistemi kurulmuştur. Bir çiçek amblemiyle simgeleştirilen bu etiket tüketicilere ürünün çevreye saygılı olduğunu göstermektedir. Bu etiketi, bağımsız bir organ olan AB Eko-Etiket Kurulu üretim aşamalarının tümünü göz ününde bulundurarak ve ekolojik kıstaslarla vermektedir. Bu kıstasların ürünün hammaddeden başlayarak bütün üretim sürecini, dağıtımını, tüketimini ve kullanıldıktan sonra geri dönüşümünün sağlanabilmesine kadar her aşama dikkate alınarak belirlenir.


Sonuç

Bütün bu çalışmalar insanları ekolojiye olan etkilerinin olumsuz yönlerini minimuma indirebilmek içindir. Tüketiciler olarak bizler, tüketim alışkanlıklarımızı gerçekleştirirken daha bilinçli olabiliriz bu sayede. Bilinç seviyesi artan bireyler çevreye daha saygılı, neyi nasıl tükettiğini bilen bireylerdir. Aldığımız ürünün üretimden elimize gelene kadar çevreye ne kadar zarar verdiğini ve biz tükettikten sonra çevreye ne etkileri kalacak gibi bilgileri bu yolla öğrenebiliriz. Bu yolla tüketim alışkanlıklarımız bile değişmektedir. Çevreye daha az zararlı hatta mümkünse zararsız ürünler tüketim eğilimi gösterebiliriz.

İşletmeler de toplumun bilinç düzeyine göre hareket etmek zorunda oldukları için kendi sürdürülebilirlikleri için bile olsa daha bilinçli hareket ederler ve çevreye verilen zarar minimuma inmiş olur. 






Kaynakça

  • ALTUĞ, Tuğba. ÇEKİÇ AKYOL, Ayça. Kurumsal Yeşil İmajın Kurumsal Web Sitelerinde Aktarımı: Arçelik ve Bosch Örneği. İNİF E-Dergi, Mayıs 2018/3.

  • AKATAY, Ayten. ASLAN Şebnem. Yeşil Yönetim ve İşletmeleri ISO 14001 Sertifikası Almaya Yönelten Faktörler.

  • CİNGÖZ, Ayşe. GÜNGÖR TANÇ Şükran. Kurumsal Yönetim ve Çevresel Performans: İMKB’de İşlem Gören Şirketler Üzerine Bir Araştırma. MÖDAV, 2011/4

  • GÖKDENİZ, Ayhan. Konaklama Sektöründe Yeşil Yönetim Kavramı, Eko Etiket ve Yeşil Yönetim Sertifikaları ve Otellerde Yeşil Yönetim Uygulama Örnekleri. Uluslararası Sosyal ve Ekonomik Bilimler Dergisi. 2017.

  • GÜZEL, Dilşad. Tedarik Zinciri Bütünleşmesi, Yeşil Tedarik Uygulamaları ve İşletme Performansı Arasındaki İlişki Üzerine Bir Araştırma. Doktora Tezi. 2011.

  • KARAKUŞ, Güzide. ERDİRENÇELEBİ, Meral. İşletmelerin Yeşil Yönetim Algılarının İşletme Performansı Üzerindeki Etkisini Ölçmeye Yönelik Bir Araştırma. İşletme Araştırmaları Dergisi, 10/4 (2018).

  • NEMLİ, Esra. Çevreye Duyarlı Yönetim Anlayışı. I.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi No: 23-24 (Ekim 2000-Mart 2001)

  • YONTAR, İbrahim Güray. ISO 14001 Çevre Yönetim Standardı ve Türkiye’nin Durum Analizi. Yüksek Lisans Tezi. 2006.

  • https://eko-etiket.org/sss/

  • https://en.wikipedia.org/wiki/ISO_14000

  • https://www.isokalitebelgesi.com/iso-14001-cevre-yonetim-sistemi-belgesi-nedir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder