21 Aralık 2020 Pazartesi

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YEŞİL LOJİSTİĞİN ÖNEMİ



Giriş

Büyük bir hızla gelişmekte olan teknolojik ve diğer birçok imkan sayesinde insanları ömrü uzamakta, doğumda ölüm oranları azalmakta ve dünya nüfusu hızla artmaktadır. Buna karşın dünyanın kaynakları azalmakta hatta yok olmaya yüz tutmaktadır. Birçok nedenden ötürü artan insan nüfusu büyük kentler oluşturmuş durumda. Günümüzde artan nüfusla birlikte devasa bir tüketim de olmaktadır. Artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla üretim yapılmakta ve kaynaklar da hızla tüketilmektedir. Nüfus ve kaynaklar arasındaki dengeyi sağlama arayışı son yıllarda “sürdürülebilirlik” kavramını daha çok duymamızı sağlamıştır (ŞEN ve diğerleri, 2018). Bu kavramı sadece doğal kaynaklarımız için değil şirketler, devletler ve daha nice olay ve olgu için kullanabilmekteyiz. 

Sürdürülebilirlik

Bir kavram olarak “sürdürülebilirlik” literatüre ilk kez 1972’de “Club of Rome” tarafından yayımlanan “Büyümenin Sınırları 2” adlı raporda kazandırılmıştır. Bu raporun sonucu ise pek iç açıcı değildir. Sanayileşmenin böylesi çevreye duyarsız büyümesi, doğal kaynaklarımızın kendini yenilemesine fırsat vermeden sömürülmesi, çevrenin kirletilmesi bu şekilde devam ettiği sürece büyümenin sonu yakındır (MANGIR, 2016). 

Sürdürülebilirlik kavramını doğa, işletmeler, devletler vs. birçok alanda kullanabiliriz. Dünyada ve ülkemizde artan rekabetle birlikte firmaların yaşam süreleri kısalmıştır. İşletmelerin varlığının devamlılığının sağlanabilmesi yapılan çalışmalarda sürdürülebilirlik kavramı ortaya atılmıştır. Gelişen teknolojiyle birlikte rekabet artmış, yeni ulusal ve uluslararası pazarlar oluşmuş, çalışan sayısı artmış ve işletmelerin bir şekilde etki ettiği insan sayısı artmıştır. Bu durum da olumlu ve olumsuz birçok etki ortaya çıkmıştır. Bu nedenle işletmeler sürdürülebilirlik üzerine daha fazla çalışmalar yapmaktadır (DURAN, 2018).



Sürdürülebilirliğin Önemi

Sürdürülebilirlik; çevresel, ekonomik ve sosyal olmak üzere üç boyutta ele alınmaktadır. Sürdürülebilirliğe hangi boyutuyla bakarsak bakalım temelde ihtiyaçlarımızın sürekli olarak karşılanması açısından önem arz etmektedir. Son yüzyıllarda ekonomistlerin de sürekli dillendirdiği gibi sınırsız ihtiyaçlarımıza karşın sınırlı kaynağa sahibiz. Bu durum da bütün insanları önlemler almaya itmektedir. Ekosistemler sınırlı oranda kendini yenileyebilir.  Sanayi devrimi öncesinde çevreye verdiğimiz zarar daha kolay düzeltilebilirken, daha sonrasında artan üretim ve tüketimle birlikte çevreye verdiğimiz zararlar geri dönüşümü zor noktalara gelmiştir. Bu durum çevresel sürdürülebilirliği tehdit etmektedir (TUTULMAZ, 2012). 

Sürdürülebilirliğin bütün boyutları birbiriyle yakından ilişkilidir. Ekonomik kalkınma açısından doğal sermaye önem taşımaktadır. Çevresel ve sosyal açıdan sürdürülebilirlik sağlanamadan ekonomik sürdürülebilirlik ve kalkınma sağlanamaz. Ekonomik kalkınma hedeflenirken sürdürülebilir çevreye de önem vermek gerekir (YALÇINKAYA ve diğerleri, 2011). 


Yeşil Lojistik

Lojistik kavramını, her türlü ürün, bilgi ve hizmetin çıkış noktasından varışa kadar yapılan taşımanın etkili ve verimli bir biçimde planlanıp uygulanması şeklinde tanımlayabiliriz (sozluk.gov.tr). Yeşil lojistik kavramı ise; hizmet, ürün veya bilgilerin taşınması sürecinde çevreye verilen olumsuz etkilerin nasıl azaltılabileceği ve daha çevre dostu taşıma modellerinin nasıl geliştirilebileceğiyle ilgilidir. 

Lojistik süreçleri; maliyet ve hızlı teslimat odaklı ve maksimum kazancı hedeflerken, bu işlemlerin sonucunda çevreye olan etkiler veya taşıma modelinin çevre dostu olması öncelikleri arasında değildir. Yeşil lojistik ise; kaynakların verimli kullanımı, atıkların çevresel etkileri ve emisyon oranları ile ilgilenir. Bu nedenle yeşil lojistik ve firmaların çıkarları kısa vadede pek uyumlu olmamaktadır (BEKEN, 2016).


İşletmeleri Yeşil Lojistiğe Zorlayan Sebepler

İşletmelerin doğaları gereği temel amaçları maksimum kar sağlamaktır. Bu süreçte işletmelerin birçok iç-dış etkene maruz kaldığı gibi çevresine de olumlu veya olumsuz etkileri olmaktadır. Gelişen teknolojilerle iletişim artmış, bilgi edinmek kolaylaşmış ve çevreye duyarlı toplum bilinci artmıştır. Artan bilinç seviyesi ve çevresel duyarlılık ile tüketiciler tercihlerini belirlerken önceliklerini yeşil işletmelerden yana kullanıyor. Bu durumun farkında olan işletmeler de kamuoyundaki algılarını olumlu seviyelerde tutabilmek için çalışmalar yapmaktadır. 

İşletmelerde yeşil lojistik uygulamalarının hayata geçirilmesinde birçok kurumsal etken vardır. Bunlar; yasal baskılar, müşteri baskıları ve ekonomik baskılardır. Küreselleşmeyle birlikte artan rekabet ortamı, tüketicilerin beklenti ve isteklerini artırmıştır. Tüketiciler isteklerine bu rekabet ortamında cevap verebilmek için kalitenin yanında fiyat rekabetini de düşünmek gerekir. Kar oranını artırmak için maliyetlerin azaltılması gereklidir. Yasalar vatandaşların ihtiyaç ve tercihlerine cevap vermek zorundadır. Artan çevresel duyarlılıkla birlikte, çevreyi korumaya yönelik birçok yasa da yürürlüğe girmiştir. İşletmeler cezai işlemlerle karşılaşıp maliyetlerini artırmamak için bu yasalara uymak zorundadır. Tüm bu nedenlerden dolayı işletmeler yeşil uygulamalara ağırlık vermektedir (YANGINLAR ve SARI, 2017).


Yeşil Lojistiğin Önemi

İşletmeler maliyet hesaplarıyla üretimlerini daha az maliyetli bölgelerde yapmaktadır. Bu da dünyanın farklı yerlerinde üretilen ürünlerin pazarlara ulaştırılması ihtiyacını doğurmaktadır. Bu görevi de lojistik sektörü üstlenmektedir. Başta taşımacılık olmak üzere birçok alanı vardır lojistik sektörünün. Çok uzak bölgelerden, büyük miktarda malzemeler taşınmaktadır. Bu açıdan bakıldığında yerel piyasaların uluslararası pazarlara ulaştırılmasını, ülkelerin ihtiyaçlarından fazla ürettikleri ürünleri satmaları ve dış ticaretin gelişmesini lojistik sektörü sağlamaktadır (İPEKÇİ, 2019). 

 Şekil 1: DÜNYA KARBON EMİSYONU DAĞILIMI


Bütün bu işlemler olurken çevrenin etkilenmemesi mümkün değildir. Dünya karbon emisyonunun dağılımına baktığımızda taşımanın önemli bir orana sahip olduğunu görmekteyiz. Bu noktada yeşil lojistiğin önemi ortaya çıkmaktadır. Sürdürülebilir bir ekonomi ve daha önemlisi sürdürülebilir bir yaşam için lojistik sektörü de elinden geleni yapmak zorundadır. Dünyada lojistik sektöründen kaynaklı sera gazı üretiminin dağılımına baktığımızda bu salınımın %89’u taşımacılık, geri kalan %11’lik kısmı ise tesisler ve depolardan kaynaklanmaktadır ( TAHA ve Diğerleri, 2016).

 Şekil 2: Lojistik Sektörü Emisyon Dağılımı


Şekil2’de de gördüğümüz üzere lojistik sektörünün doğaya saldığı sera gazlarının çok yüksek bir oranının (%57) karayolu taşımacılığı sürecinde oluşmaktadır. Bir gemi on binlerce ton malzemeyi taşıyabilmektedir ve bu parça başı maliyeti azalttığı gibi doğaya salınan sera gazlarını da azaltmaktadır. Deniz taşımacılığı hava ve demir yolundan fazla olsa da yine taşınan miktar açısından bakıldığında deniz yolu taşımacılığı daha olumlu değerler vermektedir. 





Kaynakça


Ahu Fatma MANGIR, Sürdürülebilir Kalkınma İçin Yavaş ve Hızlı Moda, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dergisi Cilt:19 41.Yıl Özel Sayısı ss.143-154 Makale Gönderim Tarihi: 05/11//2016 – Kabul Tarihi: 20/12/2016

BİLGİLİ, Muhammed Yunus, Ekonomik, Ekolojik ve Sosyal Boyutlarıyla Sürdürülebilir Kalkınma, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 10 Sayı: 49 Nisan 2017.

BEKEN, H. Gülçin. Sürdürülebilirlik ve Rekabet Edebilirlik Yolu Yeşil Lojistik Mi?, Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi. 2016:02.

DURAN, Bahar. Sürdürülebilirlik Kavramının Önemi, Karşılaşılan sorunlar ve şirketlerin Sürdürülebilirlik Raporlarının İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, 2018.

Hüseyin ŞEN, Ayşe KAYA, Barış ALPASLAN, Sürdürülebilirlik Üzerine Tarihsel ve Güncel Bir Perspektif, Ekonomik Yaklaşım 2018, 29(107): 1-47

YANGINLAR, Gözde. SARI, Kazım. İşletmecileri Yeşil Lojistik Uygulamalarına Zorlayan Sebepler Üzerine Bir Araştırma. Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi E-Dergi Haziran 2017 Cilt 6 Sayı 1

TUTULMAZ, Onur (2012). “Sürdürülebilir Kalkınma: Sürdürülebilirlik İçin Bir Çözüm Vizyonu”, Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 11(3), 601-626.

YALÇINKAYA Akansel, DURMAZ Vildan, ADİLLER Leyla, Sürdürülebilir Kalkınma ve Kurumsal Sürdürülebilirlik için Yeni Ölçümleme: Üçlü Performans, Uluslararası 9. Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildirileri Jun 23-25, 2011 Sarajevo-Bosnia & Herzegovina / 23-25 Haziran 2011, Saraybosna-Bosna Hersek.

İPEKÇİ, Emre. Lojistik Sektöründe Çalışma Koşulları: İnsan Onuruna Yakışır İş Açısından Bir Araştırma. Yüksek Lisans Tezi. 2019

TAHA, Emin. TOKUR, İzzet. GÜLBAHAR, Ferhat. Lojistik Sektöründe Sürdürülebilirlik, Yeşil Lojistik. MÜSİAD Raporu. 2016


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder